Başarılı bir iletişim ile desteklenmezse markanızın hatırlanılabilirliği ve zihinlerdeki yeri zamanla gücünü kaybeder. Bu da diğer etkilerinin yanı sıra doğrudan Pazar kaybına yol açabilir. Sonuçta marka iletişimi satış ve pazarlamada istenilen sonuçlara ulaşılmasını sağlayan en önemli araçlardan biri olarak sizi öne çıkarmaktadır. Marka iletişimi için dijital reklamlar, PR’lar, etkinlik planlamaları gibi organizasyonlara benzer bir sürü iletişim mecrası bulunmaktadır.
Virüsün ne zaman kontrol altına alınabileceği veya sona ereceği bilinmezken bu tarz etkinlikler de yapılması zor hatta zaman zaman imkansız hale gelmiş durumdadır. Fakat yine bu dönemde markanızı iletişim açısından etkin tutmak ve etkinliklere bir şekilde devam edebilmek sizi rakiplerinizden öne çıkaracaktır.

Pek çok marka iletişim konusunda pasif kalırken sizin iletişim etkinliklerinizi aktif tutmanız yine sizin elinizdedir ve pandemiyi bir avantaja dönüştürmenize olanak sağlar.
Koronavirüs döneminde dijital ortamlarda var olmak her markanın birinci önceliği olmalıdır. En nihayetinde güçlü markaları bunun gibi zor durumlar belirler. Zor dönemde ayakta kalabilen markalar bu durum bittiğinde piyasada kendi yerini garantilemiş olmaktadır.
Ayrıca dijital platformlarda bulunmayan markalar günümüzde popülerliğini kaybetmek zorunda kalmaktadır. Ve yine günümüzde ortalama bir insanın günde 6 saatini internette geçirdiği bilinmektedir.
Koronavirüs Döneminde Marka iletişimi Önerileri
Kesintisiz Üretim
Markanızın güvenilirliği ve güçlülüğünü gösterebilmek, bu zor sürecin sizi hiç etkilemediği ve sorunsuz atlatılacağı izlenimi vermek adına kesintisiz üretim biçilmiş bir kaftandır.
Üretim kesilmeyeceği zaman hem finans olarak markanızın ayakta durabildiği izlenimi karşı tarafa verilirken tüketiciye ise sizin yere sağlam basan bir marka olduğunuz izlenimi geçer ve markanız tanınmaya başlar. Ayrıca pandemi döneminde bile olsa gelen istekleri karşılayabilmek müşteri güvenini size kazandıracaktır.
Bağlantı
Markanızın değişen bu süreçlerde müşteri ve marka içindeki birimlerle bağlantıyı koparmaması, bu sürece ayak uydurmanız ve markanızı bu sürece göre şekillendirmeniz pandemi dönemini belki de avantaja çevirerek atlatmanızı sağlayacaktır.
Sonuç olarak müşteri ile ne kadar temasta olursanız ihtiyaçlarını ve isteklerini o kadar rahat anlar ve isteğe yönelerek kendi bilinirliğinizi arttırabilir, sektördeki temelinizi bu zor dönemde sağlamlaştırabilirsiniz.
Bağlantıyı korumak için ise yapabileceğiniz şeyler dijital ortamlardaki yorumlarınızı değerlendirmek, sosyal medyada ilgi gören şeyler ile ilgili piyasa araştırması yapmak, marka içindeki birimler ile online toplantılar düzenlemek vb. olarak sıralanabilmektedir.
Bu tamamen sizin elinizde olan fakat markanızı asla olumsuz etkilemeyecek ve koronavirüs dönemini sorunsuz atlatmanızı sağlayacak olan en önemli maddedir.
Reklamları Abartmamak
Koronavirüs döneminde insanlar sürekli yeni haberleri ve gerekli bilgileri görme amacında iken sizin reklamlarınızın sürekli karşılarına çıkması bir nebze can sıkıcı ve marka isminden soğutucu olabiliyor. Bu gibi durumlarda çok sık reklam vermemek markanızın adının iyi hatırlanmasını sağlamaktadır.
Reklamı abartmadan kitleye hitap etmenin yolu ise sosyal medya hesaplarınızı aktif kullanmaktan geçmektedir. Reklam amaçlı olmasa bile sosyal medyada aktif bulunmak marka isminizin akıllarda yer etmesine sebep olmaktadır.
Şeffaf ve Güvenilir Gözükmek
Koronavirüs döneminde maddi açılardan sıkıntılar yaşama riski ve paniği ile markalar işten çıkarmalar yapmayı tercih edebiliyor. Bu markanızın akıllara işten çıkarmalarla gelmesine ve işsiz bırakan firma gibi bir imaja yol açabilir ve bu gibi durumlarda işten çıkarmalar önerilmez.
Unutmayın ki tüketici her zaman güvenilir ve şeffaf olan markaları tercih etme taraftarıdır. Markanızın içerisinde olanları, çalışanların durumunu ve çalışma şartları şeffaf olarak görebilen tüketicinin markaya olan bakış açısı ve güveni arttıkça koronavirüs döneminde dahi işleriniz sarsılmadan markanızı büyütebilirsiniz.
Pozitif ve Olumlu yaklaşım
Özellikle koronavirüs gibi zor ve yorucu şartlarda müşteriyle kurulan iletişim ne kadar güler yüzlü, pozitif ve olumlu olursa markanıza olan ilgi ona paralel olarak büyür. İnsanlar zor günler geçirirken markanıza ulaştıklarında negatif bir iletişim şekli gördüklerinde markanızdan soğumaya ve önermemeye başlarlar.
Fakat siz iletişim şeklinizde pozitif ve olumlu bir tutum sergilerseniz kötü zamanlar yaşayan insanları bu tutumunuz ile biraz da olsa rahatlatır ve üzerlerine bir yük bindirmemiş olacağınız için tüketiciler sizi önermeye hatta daha sık markanızla iş yapmaya başlayacaklardır.
Bu tutum sizin koronavirüs zamanlarında öne çıkmanızı ve markanızı sarsmadan iş yapmaya devam edebilmenizi sağlayacaktır.
Özet Olarak
Koronavirüs zamanlarında marka içi ve dışarıya dönük iletişim, şuan ki krizi sarsılmadan ve hatta büyüyerek atlatmanızı sağlayabilir. Her şey sizin iletişim yönetimi şeklinizde. Marka içi ve dışı bağlantıyı koparmadan, insanların bilgiye erişimini zor hale getirmeden, pozitif ve güler yüzlü – umut veren – bir tutum sergilerseniz insanlar markanızla iş yapmak isteyecektir.
Sosyal medyada aktif, dijital ortamlarda görülebilen bir marka olursanız insanların akıllarına markanız kazınacaktır çünkü karantina döneminde insanlar sürekli dijital ortamlarda dolanmakta ve sizi bir yerde görmüş bulunmakta olacaklardır.
İnsanlara şeffaf bir şekilde çalışma şeklinizi ve çalışanlarınızın çalışma ortamlarını aktarırsanız markanıza olan güven ve bu doğrultuda markanızın işleri yükselecektir. Sonuç olarak bu dönemde yükselmekte, düşüşe geçmekte sizlerin elinde.